Bienal Lefkoşa sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor: Sanatçılara açık çağrı
Bienal Lefkoşa, Lefkoşa Türk Belediyesi’nin himayesinde, Arkhe tarafından düzenlenen ve Vedat Kaner Vakfı’nın ana sponsoru olarak
desteklediği ilk edisyonunu ile sonbaharda sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.

7 Kasım-6 Aralık tarihleri arasında başkentte yapılacak bienalin teması “Compassion/Merhamet” olarak belirlendi. Bineali İran kökenli
Fransız grafik tasarımcısı Hervé Matine başkanlığındaki bir küratoryal ve seçici komite yürütecek. Bienal, başkentin farklı mekanlarında
sanat aracılığıyla, bireysel ve toplumsal düzeyde yüzleşmelere ve yeniden düşünmeye alan açmayı hedefliyor.
“Merhamet” temasına odaklanılarak, katılım çağrısı yapılan Bienal Lefkoşa’ya başvurular başladı.
Yerel ve uluslararası sanatçılara açık olan bu çağrı, tüm disiplinlerden sanatçıları projelerini bienal için sunmaya davet ediyor. Şu ana
kadar Kıbrıs, Türkiye, İtalya, Fransa, Brezilya ve Lübnan’dan birçok başvuru yapıldı. Başvurularının 1 Ağustos 2025 tarihine kadar
www.bienallefkosa.com üzerinden yapılması gerekiyor. Katılım koşulları ve detaylı bilgi, Arkhe ve Bienal Lefkoşa’nın web sitesinden takip
edilebiliyor. Arkhe Direktörü Halil Duranay ve Arkhe Koordinatörü İlkem Tunar, yerel ve uluslararası sanatçılar arasında bir buluşma
noktası haline gelmesi beklenen Lefkoşa bienalinin ilk edisyonu hakkında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) konuştu.
“İlk kez ‘Lefkoşa bienali’ adıyla bir sanat organizasyonu yapılacak”
Arhke Direktörü Halil Duranay, Kuzey Kıbrıs’ta, daha önce, büyük ölçekte çok önemli sanat etkinliklerinin yapıldığını ama ilk kez “bienal”
adını kullanarak bu çatı altında uluslararası bir kent sanat organizasyonu yapılacağını söyledi.
“Bienal” adını kullanmanın iddialı olabileceğini ancak geçen yıl Arkhe’nin kuruluşundan bu yana gündemde olan bienal projesinin zamanı
geldiğine inandıklarını ifade eden Duranay, “Bu kent, çok önemli bir kültürel mirasa sahip. Biz de, bu mirasın; doğru mekan, doğru zaman
ve doğru dönemle alakalı bir sürece geldiğini düşünüyoruz. Bienal projesini hayata geçirmeyi istiyoruz… Bienal fikri bundan dolayı
baskın.” dedi.
Geçen yıl, Lefkoşa bienaline giriş projesi olan Eklektik Manifest’i yaptıkların ve bunun bienalin bir laboratuvar deneyi olduğunu anlatan
Duranay, bu proje ile hem çalıştıkları kurumların hem de kendi kapasitelerini etüt etme fırsatı bulduklarını belirtti. Duranay, “Eklektik
Manifest ile farklı şeyleri, farklı yerlere nasıl uygulayabiliriz, kurgulayabiliriz diye kendimizi sınadık. Eklektik Manifest’te sorunlar
oldu mu? Tabii ki oldu. Belediyenin de bu konuda ilk girişimi. Hepimiz bazı şeyleri yolda öğreniyoruz” şeklinde konuştu.
Eklektik Manifest’te açık çağrı yapılmaması konusunda bazı eleştiriler aldıklarını aktaran Duranay, “Eklektik Manifest’te, açık çağrı
olmadan sanatçılara kendimiz teklifle gittik. Aslında bu, bir yöntemdi. Bununla ilgili eleştiriler yapıldı, haklılık payları da var, yok
değil” diyerek, Lefkoşa bienalinin çok daha katılımcı ve demokratik bir şekilde yapılacağını vurguladı. Yedi hafta süren ve üç ana sergi
mekanında gerçekleşen Eklektik Manifest’e iyi bir katılım olduğunu da belirten Duranay, Elektik Manifest’e katılım oranını, şu an
dünyadaki en önemli bienallerden biri olarak nitelendirilen İstanbul Bienali’nin başlangıç süreciyle kıyasladıklarını belirterek şu
bilgileri paylaştı:
“25 Eylül-15 Kasım 1987 tarihleri arasında düzenlenen Birinci İstanbul Bienali, toplam beş mekânda yapıldı ve 70 sanatçı ağırladı. Bienal
yapıldığında İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) resmi verilerine göre kentin nüfusu 6.303.200 kişiydi. Bienal’in kayıt edilmiş resmi
ziyaretçi sayısı ise 4.500 kişiydi. 17 Eylül–20 Kasım 2022 arasında düzenlenen 17. İstanbul Bienali ise toplam 12 mekân ve 50’den fazla
kafe, lokanta, kitabevi, sinema vb. alan kullandı. 2022’deki resmi olmayan verilere göre kentin nüfusu 15.655.924 kişi, Bienal’e katılan
resmi ziyaretçi sayısı ise 160.000 kişi olarak kaydedildi. Eklektik Manifest’te ise 20 sanatçının eserleri sergilendi, performans ve
paneller yer aldı ve 1.500’den fazla kişi ziyaret etti. Tüm bunlara baktığımızda ve kendi nüfus oranımıza göre değerlendirdiğimizde
Etkinlik Manifest’e katılım gayet başarılı. Bu açıdan insanlarla ilişki kurabilen bir sanat organizasyonu oldu diyebiliriz.”
Tema: Compassion/Merhamet
Duranay, Bienal Lefkoşa’nın ilk edisyonunun temasının rahat algılanan ve herkesi ilgilendiren bir kavram olması düşüncesinden hareketle
“Compassion/Merhamet” olarak belirlediklerini söyledi. Merhametin, hem kişisel hem de kolektif anlamlar taşıyan bir kavram olduğunu
belirten Duranay, temanın ortaya çıkış sürecini şöyle anlattı: “Hervé Matine ile Lefkoşa turu yaptığımız esnada, bienal surecini ve ayrıca
dünyada ve ülkelerimizdeki sorunları uzun uzun tartıştık. Bu tartışmaların sonunda, galiba bizim en çok ‘merhamete’ ihtiyacımız var dedik.
Aslında aradığımız o tek kelime merhametti.”
Susan Sontag'ın ‘Başkalarının Acılarına Bakmak’ kitabına atıfta bulunarak bienalin temasının şekillendiğini anlatan Duranay, şunları
söyledi: “Biz, ötekilere bakarken merhameti içimizde ‘pasif’ bir şey olarak mı yaşıyoruz? Yoksa güçlü bir merhamet kavgasının ‘aktif’ bir
eyleme mi dayanması gerekiyor? Sontag'ın kitap boyunca tartıştığı mesele bu aslında. Dolayısıyla, biz de bizim merhamet algımızı oraya
atıfta bulunarak çıktık. Yani, bizim kendi problemlerimiz dışında ‘ötekilerin problemleri’ de var. Şu an, bilimsel istatistikler şunu
gösteriyor: ‘Çok kısa bir zaman içinde, dünya nüfusu şu ankinden çok daha yüksek bir seviyeye çıkacak ama bununla beraber dünyanın
kaynakları süratle tükeniyor’. Bu aciliyet durumunda daha fazla yozlaşmanın, totaliterleşmenin, bencilliğin ve adaletsizliğin ortaya
çıktığını görüyoruz ve bu noktada ‘merhameti’ kaybetmeye başladık. Yani oradaki merhamet aslında bizim dışımızda ‘ötekini’ de anlamanın
önemli araçlarından biri. Bizim vurgu yaptığımız ‘merhamet’ bu. Bu sadece seni, beni değil, dünya genelindeki herkesi ilgilendiriyor. Bu,
çok da Kıbrıs'a da ait bir problem değil, küresel bir sıkıntıdan bahsediyoruz…”
Bienal ekibi… Küratoryal ve seçici komite
Arkhe’nin düzenlediği Bienal Lefkoşa’nın Vedat Kaner Vakfı’nın ana sponsorluğunda ve Design House Stockholm ve Poster for Tomorrow’un
destekleriyle gerçekleşecek. Bienal ekibi, bienal koordinatörü Halil Durunay, uluslararası operasyon sorumlusu İlkem Tunar, ulusal
operasyon sorumlusu Bilgen Anayasa, iletişim sorumlusu Atıf Müezzinler ve tasarım sorumlusu Murat Zengi ile bienal sahne ve performans
koordiantoru Handan Ergiydiren’den oluşuyor.
Küratoryal ve seçici komitede ise, Hervé Matine’ye; Kanada kökenli İtalya’da yaşayan tasarımcı Ginette Caron, Kıbrıs’tan tasarımcı ve
akademisyen Senih Çavuşoğlu ile İspanya’da yaşayan sanatçı ve Arkhe Yönetim Kurulu üyesi Aslı Bolayır eşlik edecek. Bu dört kişilik
komite, bienale başvuruları değerlendirecek ve sanatsal projelerin seçiminde rol oynayacak. Ayrıca, eserlerin secimi sonrasında eserleri
uygulayan küratoryal kurul olarak görev yapacak.
Mekanlar ve süreç
Bienalin ana merkezinin surlariçi olacağını belirten Duranay, şu ana kadar, Kültür Dairesi ve Vakıflar’la yapılan görüşmelerle, Lefkoşa
Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İsmet Vehit Güney Sergi Salonu ve Bedesten’in bienalde kullanılacak mekanlardan bazıları olarak
belirlendiğini söyledi. Arasta, Bandabulya gibi ikonik alanları ise kamusal operasyonlar için düşündüklerini ekledi. Ağustos sonunda
seçilen sanatçıların açıklanacağını belirten Duranay, eylülde kuratöryel ekibin seçilen eserlerin hangi alanda sergileneceğine karar
verileceğini ve ekimde tüm hazırlıkların tamamlanmasının hedeflendiğini aktardı.
Bienal, bir şehri dahil edecek bir proje
Bienalin ana merkezinin surlariçi olacağını belirten Duranay, şu ana kadar, Kültür Dairesi ve Vakıflar’la yapılan görüşmelerle, Lefkoşa
Atatürk Kültür Merkezi (AKM), İsmet Vehit Güney Sergi Salonu ve Bedesten’in bienalde kullanılacak mekanlardan bazıları olarak
belirlendiğini söyledi. Arasta, Bandabulya gibi ikonik alanları ise kamusal operasyonlar için düşündüklerini ekledi. Ağustos sonunda
seçilen sanatçıların açıklanacağını belirten Duranay, eylülde kuratöryel ekibin seçilen eserlerin hangi alanda sergileneceğine karar
verileceğini ve ekimde tüm hazırlıkların tamamlanmasının hedeflendiğini aktardı.
Bienalin kentin üzerinde etkileri
Duranay da, bienalin sadece büyük ölçekli bir sanat etkinliği olmadığını, kentin ekonomik gelişimi ve uluslararası tanınırlığın
artırılması üzerinde önemli etkileri olduğunu vurguladı ve şunları söyledi: ”Bienalin gerçekleştiği dönem, kent ekonomisi ve turizmi için
hareketlilik demek. Özellikle kasım ayında sokak tansiyonunun yavaş yavaş düşeceği, insanların kapalı alanlara girmeye başlayacağı bir ay
içerisinde bienal ile yeni bir ilgi alanı oluşturacaksınız. Eğer bu süreç başarılı olursa ve 2027'de bienalin ikinci edisyonu hayata
geçirebilirsek bu şu anlama gelecek: Her iki yılda bir kasım ayında kentte bienal yapılacak ve insanlar yurt dışından bienal için
Lefkoşa’ya gelecek. Bu bir ajanda haline gelecek.” Bienallerin kent esnafı için de fırsatlar yaratacağını belirten Duranay, yerel
üreticilerin bienale özel üretimler yaparak sürece katılmalarını önemsediklerini söyledi ve “Mesela bir yerel kahve firması, sınırlı
sayıda bienale özel tasarımla üretilmiş kahve paketleri hazırlayabilir ya da özel fincanlar üretebilir. Biz, bu süreci sadece sanatçılarla
değil, kentin tüm bileşenleriyle birlikte yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
“Sanatla çok fazla teması olmayan kişilere de hitap edecek bir bienal”
Bienalin daha geniş ölçekte bir sanat etkinliği olacağını, sanatla çok fazla mesaisi olmayan insanların da ilgisini çekmek ve onları da
bienal sürecine dahil etmek için bazı stratejiler üzerinde çalıştıklarını da anlatan Duranay, ilk ve orta öğrenim ile üniversite
öğrencilerini hem izleyici hem de katılımcı olarak bienale katmayı hedeflediklerini; birçok bienalde uygulanan “bienal gönüllülüğü” ile
“rehberli tur programı”nı da uygulamayı planladıklarını anlattı. Kamusal alanlarda bienale özel bazı uygulamalar düşündüklerinden de
bahseden Duranay, bienalde hatıralık ve hediyelik olarak bazı ürünler üzerinde çalıştıklarını, bununla bienali insanların gündelik
hayatlarına katmayı hedeflediklerini kaydetti. Duranay, “Bienal Lefkoşa’nın, sanatla çok fazla teması olmayan insanların da ilgisini
çekeceğini düşünüyoruz” dedi.
Haber:
Anıl Işık
Fotoğraflar:
Erol Uysal